top of page

ŞİRKET 11. Bölüm: Gerçekler Ortaya Çıkarsa

Yazarın fotoğrafı: Kıvanç KocaKıvanç Koca

"Haberi duydun mu?"


Bir anda açılan kapıdan başını, ofisin içine doğru uzatmış olan Asiye içeri girdi ve kapıyı kapadı. Böyle şeylere çok alışık olmayan Arman şaşırsa da ters bir tepki vermedi. Zaten bağlı olduğu yöneticisine öyle bir tepki vermemesi gerektiğini çok iyi biliyordu.


"Hangi haberi Asiye Hanım?"

"Faik Bey'i resmi olarak işten çıkarmışlar. Ama dava açılıyormuş." Asiye sabah kuşağında yayınlanan dedikodu programı sunucuları gibi anlatıyordu olayı. "Şirketin bazı bilgi ve verilerini kaçırmak ve rakip firma ile paylaşmakla suçlanıyor." Konuşmaya devam ederken oturdu.

"O derece ciddi yani."

"Evet. Bir süredir bu konuda soruşturma varmış şirket içinde. En son izne çıkma durumu da bununla ilgiliymiş." Asiye heyecanla anlatmaya devam ediyordu.

"Anladım. Kötü olmuş. Umarım fazla veri gitmemiştir."

"Umarım." Asiye konuyu bitiriyor gibi konuşmuştu. "Bir de yeni CHRO konusu var. Yarın başlıyormuş işe."

"Süheyla Hanım mı?"

"Tanıyor musun?" Asiye Arman'ın yeni CHRO'yu tanımasına şaşırmıştı.

"Evet, doğum günüm için toplantı odasına gelirken asansör girişinde karşılaştık. İnsan Kaynaklarını sordu ben de yardımcı oldum. O zaman ismini öğrenmiştim. Yeni CHRO olduğunu bilmiyordum ama tanıştığımızda."

"Nasıl birisi? Medyada da kendisiyle ilgili pek bilgi yok. Yurtdışında yaşamış galiba."

"İletişimi güçlü birisi gibi duruyordu ama baskın bir karakter çıkacağını söyleyebilirim."

"Nereden bulmuşlar acaba onu? Enteresan çünkü. Yurtdışında yaşamış, danışmanlık yapıyormuş. Umarım "Amerikanvari" fikirlerle garip şirket uygulamaları çıkarmaz başımıza."

"Belki de aradığımız öyle biridir Asiye Hanım." Arman, Süheyla'nın icat çıkarmasını istiyor gibiydi.

"Nasıl yani?" Asiye, Arman'ın tepkisine şaşırmıştı.

"Bundan öncekiler klasik şeyler yapardı. Çok da ileriye gitmedi İnsan Kaynakları tarafı. Herkesin yaptıklarını yaptılar. Pek bir vizyoner tarafları yoktu açıkçası. O yüzden dedim, belki de ihtiyacımız olan yeniliktir."

"Bakalım, inşallah dediğin gibidir." Asiye son sözünü söylerken oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerlemişti. "Sabah gıybetimizi de yaptığımıza göre işlere gömülebiliriz."


Asiye Arman'ın yanından ayrıldıktan kısa bir süre sonra telefonu çaldı. Arayan Kemal'di. "Yine kimi soracak acaba?" diye düşündü. En son Burak ile ilgili bilgi almak için aradığında kendisine biraz kızmış olsa da Kemal Arman'ı severdi.


"Efendim Kemal."

"Abi nasılsın?" Sesi normal geliyordu Kemal'in.

"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?"

"Sağ ol, ben de iyiyim. Ben seni neden aradım? Hemen konuya giriyorum."

"Yine kimi soracaksın ben de onu merak ediyorum."


Bir an kısa bir sessizlik oldu. Sessizliği Arman bozdu.


"Evet seni dinliyorum."

"Ha pardon, bir arkadaşım bir şey sordu da yanıma gelip. Ondan duraksadım. Ben seni şey için aradım. Akşam Mustafa ile görüşeceğiz. Birkaç gün İstanbul'da olacakmış. Akşam bir şeyler yiyelim dedik. Sen de gel diye aradım."


Arman, üniversiteden arkadaşı Mustafa'nın kendisini neden aramadığını düşündü.


"Sen şimdi kafada kurarsın. Mustafa'ya ben söyledim Arman ile görüşür çağırırım diye. Gönül koyma adama sakın."

"Yani kendisi de arayabilirdi."

"Arayacaktı zaten. Ben dedim söylerim diye. Çünkü başka bir konu daha vardı sana söyleyeceğim. Ondan."


Arman bir türlü ağzındaki baklayı çıkarmayan Kemal'e sinirlenmeye başlamıştı.

"Neymiş o konu?" sesi biraz meraklı biraz sinirli geliyordu.

"Sizden ayrılıp bizde başlayan Burak var ya. Kurumsal İletişimci. Kovduk onu."

"Neden?" Arman sebebini merak etse de çok da merak etmiyormuş gibi sormuştu.

"Sizde üç ay önce terfi etmiş. Bize yıllardır müdürlük yaptığını söylemişti. Hizmet dökümündeki maaş artışını da yıllık zam olarak ifade etmişti. Sen de bilgi vermedin bana. Sonuç bu."

"Benimle ne ilgisi var bu konunun. Ben sana bu bilgiyi vermemezlik yapmadım. Benden bilgi alman doğru değil dedim sadece."

"Öyle de. Neyse."

"Siz nasıl öğrendiniz peki bunu?" Arman bu sefer merak ediyordu ve bunu gizlemeden sormuştu.

"İşe başladıktan sonra sorumlu olduğu konularda kendisine sorulan sorulara bilgi verememeye başladı. Müdür seviyesinde birinin bilmesini beklediğimiz şeyleri bilmediğini anladılar. Bir de sizden bize geçen başka bir çalışan var. Benim ekipteki "meraklı çakal" arkadaşlar ondan bilgi almışlar ve yeni müdür olduğunu öğrenmişler."

Arman o kişinin Serap olabileceğini düşündü ama bunu dile getirmedi. "Linkedin'den baksaydınız anlardınız üç ay önce terfi ettiğini."

"Orada da tarihi eskiye atmış. Sanki yıllardır müdürlük yapıyormuş gibi görünüyordu o yüzden."

"Anladım. Hayırlısı olsun herkes için ne diyeyim?" Arman içinden gülüyor ama bunu sesine yansıtmıyordu.

"Daha fena olaylar da var başka biriyle ilgili de neyse. Akşam için mekan bilgisi atacağım öğleden sonra. Akşam detaylı konuşuruz."


Kemal telefonu kapattığında Arman, Kemal'in Faik'ten bahsettiğini anladı. Akşam da bunun konusunu açacaktı demek ki. Ama Arman konuşmamayı tercih edecekti.


* * *


Ertesi gün işe başlayan yeni CHRO Süheyla Kate Tarhan, şirkette ilk dakikalardan itibaren kendinden oldukça yoğun şekilde bahsettirmeyi başarmıştı. Neredeyse herkes onu konuşuyor, "Kate" ismi üzerine birçok hikaye koridorlardaki ayaküstü sohbetlerde dolaşıyordu. Oysa ki uzun yıllardır yurt dışında yaşayan biri olarak bu ismi kendisi kullanmayı tercih etmiş veya ailesi tarafından bu isim verilmiş olabilirdi. Arman için bu "dedikodu malzemesi", üzerine konuşulması oldukça gereksiz bir şeydi.


Süheyla Hanım işe başladıktan hemen sonra işleri ele almış ve hızlı ilerlemişti. Pek çok proje ve yenilikten bahsediyor, şirketin İnsan Kaynakları politikalarını uluslararası standartlara getirmek için elinden geleni yapacağı konusunda bilgiler veriyordu.


İşe başlamasının ikinci haftasında şirket geneline bir duyuru yayınlandı. Süheyla Hanım hem kendini tanıtmak, hem de genel olarak beklentileri ve kendi alanı ile ilgili yapacağı çalışmalar hakkında bilgi vermeyi istiyordu. Bu nedenle belirtilen konuları paylaşacağı bir saatlik online seminer daveti tüm çalışanlara iletilmişti.


Süheyla Hanım herkesin ilgisini çekecek pek çok keyifli proje ve uygulamadan bahsetmiş, çalışanların bir çoğu kendisini çok sıcak kanlı bulmuştu. Seminerin sonunda "Kate" ismine dair dolaşan "şehir efsaneleri" ile ilgili de konuşmuş, yurt dışında Süheyla ismini söylerken kişilerin zorlanabildiğini, bu nedenle Kate ismini eklettiğini hikayeleştirerek anlatmıştı. Pek çok çalışan, bundan dolayı kendisini samimi bulurken, özellikle yönetim kademesindeki bazı kişiler, Süheyla Hanımın arkasından konuşulanların şimdiden kendisine hemen ulaştığı konusunda "subliminal" mesaj verdiğini düşünüyorlardı.


* * *


Süheyla Kate Tarhan, online tanışma seminerinde kendisiyle ilgili verdiği pek çok bilgiyi doğru olarak anlatsa da "Kate" ismi konusunda çok açık konuşmamıştı. Bu ismi çakralarını dengelemek için sonradan eklettiğini seminerde paylaşmamış, sebebini sadece söyleme kolaylığı olarak açıklamıştı. Bu konudaki gerçek bilgiyi şu an şirket içinde kimse bilmiyordu. İlk öğrenen ise Arman olacaktı.


12. Bölüm 17.03.2025 Pazartesi Burada!

Comments


bottom of page