top of page

ŞİRKET 15. Bölüm: Boğa Yeniayından Akrep Dolunayına Giderken...

  • Yazarın fotoğrafı: Kıvanç Koca
    Kıvanç Koca
  • 4 May
  • 3 dakikada okunur

"Çok heyecanlıyım."

"Sonuna kadar hak ettin."

"Evet ama yaşanan olaylardan sonra beklemediğim bir zamanda oldu bu. Ben de bir taraftan sevinirken bir taraftan da korkmuyor değilim."

"Neden korkuyorsun ki? Ya da korkmanı gerektirecek ne var?"

"Yani ne bileyim. İçimde garip bir hissiyat var. Neyse boş verin. Benim gereksiz takıntılarım işte."


Arman hem heyecanlı hem de mutluydu ama bir taraftan da içinde garip bir hissiyat vardı. Süheyla onun bu haline ve tavırlarına bir anlam verememiş olsa da Asiye'nin yerine direktör olarak atanmasının garipsenecek bir yanı olmadığını düşünüyordu. Bu haberi alan kişilerin de garipsemeyeceğinden adı gibi emindi. Elbette bazı kişiler kendi başarısızlıklarını Arman'ın atanması üzerinden yaptıkları kulis dedikoduları ile negatif bir algı oluşturmaya çalışacaklardı ama onların da sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Arman'ın yıllardır ürettikleri ve iş sonuçları ortadaydı. Şimdiye kadar çoktan verilmesi gereken bu karar, geç de olsa Süheyla sayesinde verilmişti. Yani hak eden hak ettiğini alıyordu. Arman'ın bu kadar tereddüt etmesine hiç gerek yoktu.


"Ekibe duyuru öncesinde söylemek ister misin?"

"Güzel olur aslında. Duyuru ne zaman çıkacak?"

"Bugün öğleden sonra çıkmış olur. Gerçi duyan duymuştur zaten. Sana gelip soran olmadı mı hiç?"

"Hayır olmadı. O da enteresan. Kimsenin duymaması."

"Bu da bizim başarımız demek ki. Gizlilik içinde yürütmek istedik, öyle de oldu. Ama sorun yok, sen ekibinle paylaşmak istersen paylaşabilirsin."

"Tamam Süheyla Hanım, teşekkür ederim."


* * *


O gün yarı yarıya ofisten ve uzaktan çalışan ekibini Teams toplantısı ile bir araya getiren Arman, hem ekiple ilgili süreci hem de bugün duyurulacak olan yeni unvanını ve ekip yapısını paylaştı. O anlatırken ekip gayet büyük bir mutluluk ve keyifle kendisini dinliyordu. Toplantı esnasında dikkatini çekse de başlangıçta çok memnun olmadığını anladığı bir kişi haricinde tüm ekip üyeleri oldukça mutlu görünüyordu.


Toplantıdan sonra, o gün ofisten çalışan ve toplantıda pek keyifli görünmeyen Sinem ile bir kahve içerek ne olduğunu anlamaya çalışmaya karar verdi.

Teams'ten Sinem'e "Hadi bir kahve içelim." yazıp molaya davet ettikten sonra normal bir enerji ile yanına gelen Sinem'in toplantıdaki tavırlarını göremeyince, o an başka bir şeye takılıp takılmadığını merak etti. Çok uzatmadan Sinem'e ne düşündüğünü sordu.


"Toplantıda iyi görünmüyordun. Bir şey mi oldu?"

"Hayır Arman bey bir şey yok."

"İyisin yani."

"Evet iyiyim."

"O zaman ben yanlış hissettim."


Kısacık bir sessizlikten sonra "Ya aslında Arman Bey..." dedi Sinem. "Aslında çok da iyi hissetmedim evet."

"Nedir kötü hissettiren şey. Ya da seni mutsuz eden."

"Söylerim ama kızmayacaksınız."

"Dinliyoruz ama yargılamıyoruz mu diyorsun."

Sinem gülmeye başladı.

"Evet, dinleyin ama kızmayın."

"Peki anlat bakalım."

"Öncelikle sizin direktör olmanıza aşırı sevindim. Ama öyle böyle değil. Ekiple ilgili gelişmeler için de hem kendim hem de arkadaşlarım adına çok mutlu oldum."

"Peki o zaman sorun nedir?"

"Sizin bu direktörlük olayı boğa yeniayında gerçekleşiyor. Önümüzdeki günlerde de akrep dolunayı var. Ve ne yazık ki haritanızda çok pozitif bir etki yaratmıyor."


Arman Sinem'i dinlerken ciddi bir şey anlatmasını bekliyordu ama Sinem bu durumu astrolojiye bağlamış ve ciddiye de almıştı. Arman'ın haritasına göre direktör olması iyi bir şey olmayabilirdi.


"Kabul etmeyeyim mi yani?"

"Yani karar sizin tabii." Sinem bunu söylerken Arman'ın yüzü ciddiyetle değişmişti. "Ne saçmalıyorsun sen?" der gibi bakıyordu. "Pardon özür dilerim, ben sadece haritaya göre yorum yapıyorum. Kabul edin, etmeyin ona bir şey diyemem ama dikkatli olun."

"Teşekkür ederim beni düşündüğün için ama bu kadar takılmana gerek yok bu astroloji olayına."

"Haklısınız, abarttıysam özür dilerim."

"Özür dilenecek bir şey yok, kendini üzme sadece."

"Tamam Arman Bey."


Sinem ile olan moladan sonra Arman odasına gidip sandalyesine oturduğunda sabahtan beri süregelen içindeki kötü hissiyatın astrolojik olarak haritasında görünen şey her ne ise onunla bağlantılı olup olmadığını düşündü. Sonra da gülmeye başlayarak kendi kendine "Saçmalama Arman, bari sen saçmalama!" diyebildi.


Öğleden sonra yeni yapılanma ile birlikte Proje Yönetim Ofisi direktörlüğüne atanan Arman'ın duyurusu yapıldı. Duyurudan hemen sonra "Hak edilmiş ve geç kalınmış bir atama" söylemleri arasında pek çok tebrik alan Arman, durumdan oldukça mutluydu. Demek ki şirket içerisinde kendisini seven tahmininden çok daha fazla kişi vardı ve bu durum Arman'ı mutlu etmişti.


Duyurudan kısa bir süre sonra rakip şirkette İnsan Kaynaklarında çalışan eski arkadaşı Kemal aradı. Telefonu açmadan önce kendi kendisine "Daha Linkedin'de de paylaşmadım ama haberin bu kadar hızlı yayılması da enteresan." dese de durum tahmin ettiği gibi değildi.


"Efendim Kemal."

"Arman nasılsın?" Kemal'in sesi keyifli geliyordu.

"İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?"

"İyiyim ben de. Sağ olasın. müsait misin, çok vaktini almayacağım."

"Tabii müsaitim. Tebrik için aradın değil mi? Nereden duydun onu merak ediyorum."

"Ne tebriği?" Kemal şaşırmıştı.

"Ben bugün terfi aldım da. Onu duydun sandım."

"Hayır bir şey duymadım ama tebrik ederim. Çok sevindim. Bir taraftan da üzüldüm gerçi."

"Neye üzüldün?"

"Sana iş teklif etmek için aramıştım. Tam da gününde terfi etmişsin."


Arman ve Kemal görüşmeye devam ederken ofiste yükselen sesler Arman'ın dikkatini çekti. Sanki ofis katının diğer tarafında birileri kavga ediyordu. Telefonla konuşmaya devam ederken odasından çıkan Arman duyduğu silah sesiyle birlikte diğer ofis çalışanlarının çığlıkları arasında yere kapandı.


Boğa yeniayını akrep dolunayına bağlayan haftada oldukça zor bir gün onu bekliyordu.


16. BÖLÜM ÇOK YAKINDA!

Comments


bottom of page