ŞİRKET 14. Bölüm: Yepyeni Bir Dönem
- Kıvanç Koca
- 20 Nis
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 gün önce
"Arkadaşlar yarın hepimiz ofise geldiğimiz gibi toplantı odasına geçelim. Sinem, Tülin ile birlikte Hüseyin'i biraz oyalar. Sonra biz ararız gelmeleri için. Ben de sabah epey erken gelmiş olurum. Gelenlerle hazırlıklara başlarız."
"Tamam Arman Bey." Sinem'in sesi keyifli geliyordu.
Hüseyin'in kaza yaptığı günden 15 gün kadar sonra ofise döneceği gün keyifli bir karşılama yapmak isteyen ekiple hızlı bir Teams toplantısı düzenleyen Arman herkesin heyecanla dahil olduğu karşılama organizasyonu için ekibi ile gurur duyuyordu. Arkadaşlarının zor gününde gönülden yanında olmak istemeleri ve son dönemde yaşanılan olaylara rağmen oldukça sakin ve soğukkanlı davranarak hem kendisine hem de birbirlerine destek olmaları onu fazlasıyla mutlu etmişti.
Yaşadıkları olaylar çok anlaşılır değildi. Sürekli bir şeyler değişiyor, anlayamadıkları durumlar yaşanıyor ve hayat da eş zamanlı olarak akmaya devam ediyordu. Tüm bunların içerisinde aklı selim kalmak oldukça zordu ama Arman'ın yönlendirmeleriyle Proje Ekibi bunu başarabiliyordu.
Ertesi gün Arman başta olmak üzere herkes erkenden ofise gelmiş, toplantı odasını ev yapımı lezzetlerle donatmışlardı. Hüseyin ile aynı serviste olan Sinem, servisten indikten sonra Hüseyin'i zorla binanın girişindeki kahve dükkanına götürmüş, kendisine kahve ısmarlamıştı. Hüseyin'in yumuşak karnı olan kahveyi onu oyalamak için kullanmış ve başarılı olmuştu. Sohbet ederlerken Tülin gelmiş, o da bir kahve alıp yanlarına oturmuştu. yaşanan olayları astroloji açısından yorumlayan Sinem, Ekim 2023'te gerçekleşen güneş tutulmasının sonuçlarını şimdi gördüğümüzü anlatmıştı. Hüseyin ve Tülin astrolojiye pek inanmasalar da tarihlerin ve yaşanan olayların Sinem'in söylediği şekilde eşleşmesi kafalarının karışmasına sebep oluyordu.
"Neyse, bunu da atlattın. Artık güzel günlere hazırlan!" Sinem'in sesi neşeliydi.
"Artık güzel bir şeyler olsun zaten." dedi Hüseyin.
"Güzel şeyler hep oluyor da biz görmüyoruz belki de. Aslında yaşadığımız her olay bir zaman sonra gerçekleşecek olumlu ya da olumsuz gelişmelerin zeminini hazırlıyor. Yani bugün yaşadığın her ne ise onun hizmet ettiği bir yer var. Belki sonrası için bir mesaj veriyor sana belki de bir kapının açılmasını sağlıyor." Sinem kendinden emin şekilde anlatıyordu.
"Daha "soft" örneklerle yapılabilirse bunlar daha mutlu olacağım." Hüseyin gülüyordu.
"Öyle olsa anlamayacağın içindir belki." Tülin kahkahalarla gülmeye başlamıştı.
"O da doğru." dedi Hüseyin kahvesinden bir yudum alırken.
Kahvelerini yarıladıklarında Sinem'e gelen mesaj ile artık yukarıya çıkmaları gerektiğini konuştular. Yavaş adımlarla binaya girip asansör beklemeye başladılar. Gelen asansörden inen Süheyla direkt konuşmaya başlayınca asansöre binemediler.
"Hoş geldin Hüseyin, çok geçmiş olsun tekrar."
"Teşekkür ederim Süheyla Hanım."
"İyi görünüyorsun ama sevindim."
"Daha iyiyim. Bir de sıkıldım biraz. Bir an önce arkadaşlarımın arasına karışmam lazım."
"Yine de çok yorma kendini." Süheyla samimi şekilde konuşuyordu. "Neyse görüşürüz arkadaşlar."
Süheyla sabah kahvesini içmek ve önemli bir görüşme yapmak üzere kahve dükkanına doğru ilerlerken Sinem, Hüseyin ve Tülin ilk gelen asansör ile ofis katına çıktılar.
Masasına eşyalarını bıraktıktan sonra sabah çalışmasını kahvelerini içerken toplantı odasında yapmayı öneren Sinem'in teklifi Hüseyin'e çok cazip gelmişti. Toplantı odasına girdiklerinde herkesin alkışlarla "Hoş Geldin!" diyerek bağırması ve Hüseyin'e sarılmaları karşısında Hüseyin çok şaşırmıştı. O gün evden çalışan diğer ekip arkadaşlarını göremeyince şüphelenmemişti ama o an herkesi karşısında görünce duygulanıp bir anda ağlamaya başladı.
Kısa bir "hoş geldin" konuşmasının ardından ev yapımı lezzetlerden oluşan büyük bir ikram tabağı Hüseyin'in yeniden neşelenmesini sağladı.
Kahvaltı boyunca kimse söz etmemiş olsa da Arman, Asiye'nin ölümü ile ilgili bir açıklama yapması ve ekibinin kendi arasında konuşurken şehir efsaneleri yaratmasına izin vermemesi gerektiğini düşündü. Kahvaltının sonuna geldiklerinde "Arkadaşlar size bir bilgi vermek istiyorum." diyerek söze girdi Arman.
"Biliyorsunuz bir süre önce Asiye Hanım'ı kaybettik. Hüseyin'in kaza geçirdiği günün akşamında zincirleme trafik kazası sonucunda hayatını kaybetti. Hatta ben o gün Hüseyin'i ziyarete gittiğimde o da aynı hastaneye getirilmiş. Ertesi gün de ölüm haberini aldık."
Ekip tamamen susmuş, sessizce konunun nereye bağlanacağını merak ederek dinlemeye devam ediyordu.
"Süheyla Hanım ile dün görüştük. Şu an için yeni bir direktör gelmeyecek. İlerleyen zamanda bu konu görüşülecek. Bu süre zarfında biz işlerimizi aksatmadan devam edeceğiz."
"Yeni direktörümüz keşke siz olsanız Arman Bey." Tülin bir anda söylemişti bunu ve ekip bir anda bu fikre sıcak yaklaşarak desteklemişti."
"Olabilir bu arada. 2023 tutulması Arman Bey'in tepe noktasındaydı. Mükafatları ve cezaları bu dönemde geliyor o tutulmanın. Bugün haber gelse ben şaşırmam açıkçası." Sinem hem keyifli hem de oldukça net konuşuyordu.
Sinem'in konuşmasını ekiptekilerin bir kısmı eğlenceli bularak makara yapıyor, bazı kişiler de "Acaba olabilir mi?" diye düşünüyordu.
Sohbet keyifli bir hal almışken Arman'ın telefonu çaldı. Arayan Süheyla'ydı.
"Arman günaydın. Ben aşağıdaki kahvecideyim. Ekibe belli etmeden yanıma gelir misin?" Süheyla'nın ses tonu ne çok sert ne de neşeliydi. Arman, Süheyla'nın ruh haline karar verememişti.
"Tabii" diyerek telefonu kapatıp ekiple konuşmaya devam etti. "Arkadaşlar üst yönetim toplantısına gidiyorum. Asiye Hanım olmadığı için bazı konuları benimle görüşmek istemişler. Size afiyet olsun. Yarım saate toparlayıp başlayalım olur mu?"
"Tamam Arman Bey siz merak etmeyin."
Arman hızlıca odasına gidip bilgisayarını aldı ve kahveciye indi. Süheyla kahvesini içerken düşünceli görünüyordu.
"Hoş geldin. Bilgisayara ihtiyaç yoktu ama."
"Gören olursa diye aldım. Toplantıya gidiyorum dedim de ekibe. Önümde dursun."
"Anladım. Nasılsın?"
"İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız?"
"İyiyim ben de teşekkür ederim. Olaylar planladığımdan daha hızlı gelişti. Bu kadar hızlı kabul etmelerini beklemiyordum açıkçası. Bugün duyurduğumuzda gelen tepkilerin ne olacağını merak ediyorum. Özellikle bazı kişilerin tepkilerini."
"Benim içimde hala biraz korku var ama."
"Bende yok açıkçası. Sen de boşuna korkuyorsun. Olması gereken bu zaten."
Süheyla'nın kendinden emin tavrı karşısında Arman bir şey diyemedi. Hayat çok hızlı ilerliyor ve ona bazı mesajlar veriyordu. Belki de kuşkulanmak yerine bu mesajları doğru okuyup hayatına devam etmeliydi.
"Peki Aycan olayını anlatacak mısınız?" Arman merakla sormuştu.
"Olayın 1. derece sorumlusu artık aramızda değil. Yine de öğrenmek istiyor musun?"
"Evet istiyorum. Asiye Hanımı bu kadar rahatsız eden şeyin ne olduğunu merak ediyorum açıkçası."
Yeni birer kahve aldıktan sonra Aycan olayını anlatmaya başlayan Süheyla, olayın detaylarını öğrendikçe yüzü değişen Arman'ın ruh haline aldırmadan tüm detayları ile olayı anlatmaya devam etti.
Arman duyduklarının bir çoğuna inanamasa da belki de Asiye'nin ölerek kurtulduğunu düşünmekten kendini alamıyordu.
コメント